İçeriğe geç

ÖDENMİŞ BORÇLARIN YAPILANDIRMA KANUNU KARŞISINDAKİ DURUMU VE ANAYASAYA AYKIRILIK SORUNU

ÖDENMİŞ BORÇLARIN YAPILANDIRMA KANUNU KARŞISINDAKİ DURUMU VE ANAYASAYA AYKIRILIK SORUNU

Kişiler tarhiyat veya ödeme emirlerinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dava yolunu seçerken aynı zamanda ileride olası davanın reddi gibi bir durumda daha fazla gecikme faizi veya gecikme zammı ödememe adına işleme konu borcu ödeme tercihinde de bulunabilmekteler.
Bir başka durum ise, tarhiyata karşı açılan davanın mahkemece reddi sonrasında mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf ve temyiz yoluna başvururken, mahkemenin ret kararı sonrası ödeme emri ve özellikle haciz işlemi sebebiyle ticari itibar kaybına uğramamak adına mahkeme kararı üzerine tahakkuk eden vergileri ödeme yoluna gidebilmektedir.
Netice itibariyle yukarıda yer verilen iki örnekte kişi hakkındaki işlemlerin hukuka aykırı olduğu savını hala yargı önünde ileri sürmeye devam etmektedir.
Tam bu aşamada yani kişinin hukuki yolları takip etmeye devam ettiği ancak bir takım sebeplerle hukuki uyuşmazlık kesinleşmeden yapılan ödemeler sonrasında yapılandırma kanunu çıkması durumunda kişiler hukuki uyuşmazlıktan yapılandırma kanunundan yararlanmak suretiyle feragat etmek istediklerinde yapılandırma kanunlarında ortak hüküm olarak yer alan “ödenmiş tutarların yapılandırmaya konu olamayacağı” sorunu ile karşı karşıya kalmaktadır.
2017 yılında İstanbul 9. Vergi Mahkemesi tarafından; vergi ve vergilere ilişkin zam ve cezalar ile gecikme faizlerini ödedikleri hâlde dava açma yoluna gidenlerin, açmış oldukları davalardan vazgeçmeleri durumunda yapılandırma sürecinden yararlandırılmamalarının bu kişilerle vergi ve vergilere ilişkin zam, ceza ve gecikme faizlerini ödemeyenler arasında eşitsizlik oluşturduğu; bu durumun aynı şartlardaki mükellefler arasında farklı uygulamalara yol açması nedeniyle eşitlik ve vergide adalet ilkeleriyle bağdaşmadığı belirtilerek kuralın Anayasa’nın 10. ve 73. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
24.1.2018 tarih ve 30311 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 29.11.2017 tarih ve E: 2017/150, K: 2017/162 sayılı kararında yer alan özetle; yapılandırma kanunlarının amacının ödenmemiş kamu alacaklarının tahsilini sağlamaya dönük olduğu ve bunda kamu yararının da bulunduğu, eşitlik ilkesinin aynı hukuki durumda bulunan kişiler arasında söz konusu olduğu, kamu alacağını ödeyenle ödemeyen kişilerin farklı hukuki durumda bulunduklarından eşitlik ilkesinin ihlalinin söz konusu olmadığı, diğer taraftan vergi borçlarını ödemiş olan kişilere iade yapılmasının, kamuya gelir sağlanması amacıyla çıkarılan Kanun’un amacına aykırı olup kamunun daha fazla giderle karşı karşıya kalmasına neden olacağı ve böyle bir durumun yapılandırma süreciyle amaçlanan yararının oluşmasına engel teşkil edeceği gerekçeleriyle, kanun maddesinin Anayasaya aykırı olmadığına karar vermiştir.

WhatsApp chat
Telefon