İçeriğe geç

Boşanma Davası (Zina-Aldatma)

Zina özel ve bir boşanma sebebidir (2.HD 2010/1651 E. 2011/3217 K., 2.HD 2009/8440 E. 2010/12941 K.).

Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur (4721 S. K. m. 161).

Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir (4721 S. K. m. 168).

Yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir (4721 S. K. m. 19).

Görevli mahkeme, aile mahkemesidir (4787 S. K. m. 4).

Boşanmada yargılama, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tabidir: (4721 S. K. m. 184)

1-) Hakim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz.

2-) Hakim, bu olgular hakkında gerek resen, gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez.

3-) Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hakimi bağlamaz.

4-) Hakim, kanıtları serbestçe takdir eder.

5-) Boşanma veya ayrılığın fer’i sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hakim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz.

6-) Hakim, taraflardan birinin istemi üzerine duruşmanın gizli yapılmasına karar verebilir.

Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır (4721 S. K. m. 169)

Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hakim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Dava yalnız ayrılığa ilişkinse, boşanmaya karar verilemez. Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir (4721 S. K. m. 170).

Boşanma halinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hakimden bekarlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir (4721 S. K. m. 173).

Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hakim, kocasının soyadını taşımasına izin verir. Koca, koşulların değişmesi halinde bu iznin kaldırılmasını isteyebilir (4721 S. K. m. 173).

Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir (4721 S. K. m. 174).

Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir (4721 S. K. m. 174).

Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (4721 S. K. m. 175).

Boşanma davasında sunulan vekaletname asılın fotoğrafını taşımıyorsa genel vekaletname niteliğindedir. Genel vekaletname ile boşanma davası açılıp yargılama işlemi yapılabilir. Ancak diğer tarafın bu vekaletnameye itiraz etmesi halinde, boşanma davaları için verilecek vekaletnameye, vekalet verenin fotoğrafının yapıştırılması zorunludur. (2.HD 2010/20854 E. 2011/2459 K.)

Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma halinde hakim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir (4721 S. K. m. 236).

Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma halinde hakim, kusurlu eşin payının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir (4721 S. K. m. 252).

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

WhatsApp chat
Telefon