İçeriğe geç

İCRA HUKUKUNDA İSTİHKAK İDDİASI, İSPAT YÜKÜ, İTİRAZ SÜRESİ, REHİN HAKKI

İCRA HUKUKUNDA İSTİHKAK İDDİASI, İSPAT YÜKÜ, İTİRAZ SÜRESİ, REHİN HAKKI

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/16142 E. , 2017/16155 K.
“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR:

Davacı alacaklı vekili; borçlu şirket aleyhine başlatılan takibin kesinleşmesi ile borçlu şirketin ticari ikamet adresinde haciz işlemi yapıldığını,haciz sırasında davalı 3. kişi şirket yetkilisi …’in istihkak iddiasında bulunduğunu, bunun üzerine haczin İİK’nun 99. maddesine göre yapılmasına karar verildiğini,davalı 3. kişinin istihkak iddiasının yersiz olduğunu,…’in borçlu şirketin eski yetkilisi olduğunu ve borçlu şirket adına mal alımı yaptığını,3. kişi şirketin yetkilisi … olarak görünse de tüm işlerin … tarafından yürütüldüğünü,yapılan işlemlerin muvazaalı olduğunu belirterek üçüncü şahsın istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece,İİK 99. maddesinde yer alan karinenin aksinin davacı alacaklı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nun 99.vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz.

Somut olayda, dava konusu 29.05.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan çalışanı …’in üçüncü kişinin ortağı ya da temsil yetkilisi olmadığı,anılan şahsın,üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır.

O halde davacı alacaklının İİK 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, 6100 sayılı HMK nun 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın esastan reddine karar verilmesi doğru değil ise de;bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden ve hükmün redde ilişkin bölümü sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, HUMK’nun 438/7 maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilip kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.

SONUÇ: Davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 05.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

WhatsApp chat
Telefon